Gezegene ve insana karşı yüksek sorumluluk duygusu taşıyor ve üretimde israf kelimesine inanmıyoruz. Aslında insanlar doğanın sunduklarıyla renklenmeyi İlkçağ’dan beri biliyor. Doğanın bitkisel paletini etrafında, bedeninde ve kıyafetlerinde kullanıyor. Kadim doğal boyama yöntemlerinden ilhamla geleceğe karşı sorumluluğumuzu da yerine getiriyor, arkamızda ne bıraktığımıza dikkat ediyoruz. Doğal boyama tekniğimiz sentetik boyamaya kıyasla %88 su ve %55 enerji tasarrufu sağlıyor. Ficus’un geliştirdiği sürdürülebilir teknolojiyle elde edilen ürünleri örme giyim, dokuma giyim, fonksiyonel ve dekoratif ev tekstili gibi birçok alanda güvenle kullanılabilir bugün kendi ihtiyaçlarınızı karşılarken geleceğe karşı olan duyarlılığımızı da bizimle paylaşabilirsiniz.

Kendimize has tekniğimizle tekstil ürünlerin boyanmasında ekolojik ve sürdürülebilir yöntemlerle standardizasyon yakalamayı başardık. Pamuk gibi selülozik liflerden yapılan kumaşlarla boyama söz konusu olunca boyar maddeyi sabitlemek ve kalıcı renk sağlamak için zararlı kimyasallara ve tuzlara ihtiyaç duyulurken biz doğal boyama tekniğimizin hiçbir sürecinde tuz veya zararlı kimyasalları kullanmıyoruz, ekolojik sabitleyiciler ve doğal enzimlerin yardımıyla kalıcı hale getiriyoruz. Doğanın sunduğu boyar maddeler, doğal enzimler ve bio-reçinelerin yardımıyla üretim sürecimizin her bir aşamasında çevre dostu ve yenilikçi bir yaklaşımı benimsedik. Böylece tekstilde, kumaş boyamada ilk defa tuza ihtiyaç duyulmuyor.

Türkiye boya bitkileri bakımından oldukça zengin kaynaklara sahip. Bu da bize harika bir hammadde potansiyeli sağlıyor. İnsanlar tarafından doğrudan tüketilmeyen gıda atıklarından elde ettiğimiz doğal bitki özlerini boyar madde olarak kullanıyoruz. Bitkilerin kabuk ve yaprakları gibi insanlar tarafından doğrudan kullanılamayan kısımlarından elde edilen doğal bitki özlerini, Ekolojik sabitleyiciler ve enzimlerin yardımıyla organik pamuk gibi doğal liflere işliyoruz. Doğal boyama ve baskı tekniğimizde doğada halihazırda var olan renk pigmetlerini kullanıyor üstelik bunu yaparken tüketilen gıdalardan arta kalanlarını değerlendirmiş oluyoruz. Doğal boyama sürecimizden arta kalan sular da renginden arındırılıp doğrudan toprağa verilebiliyor. Yani, doğayla ilişkimizde ihtiyacımız olan kadarını kullanıp, fazlasını dönüştürüyoruz. Doğadan faydalanırken onu beslemeyi de ihmal etmiyoruz.

Doğa insanlara hammadde sunmaktan çekinmiyor olsa da Sanayi Devrimi’yle birlikte büyük ölçekte üretim talebini karşılamada ve kumaşın boyanmasında karşılaşılan zorluklarla doğal boyarmaddeler, yerini neredeyse tamamen sentetik ve kimyasal içerikli boyarmaddelere bıraktı. Özellikle tekstilde doğal boyarmaddeyle tekstil ürünlerinde kalıcı renk yakalamak ve büyük ölçek üretimde standardizasyonu sağlamak özveri isteyen bir süreç. Ficus’un geliştirdiği yenilikçi teknolojiyle endüstriyel ölçekte talep karşılayıp renk devamlılığı sunuluyor. Böylece doğal boyama ve baskı tekniğimizle tekstilde ilk defa kumaşların boyanmasında standardizasyonu yüksek haslıkla sağlayabiliyor.

Üreticilerin de tüketicilerin de ekolojik kaygılar güttüğü günümüz toplumunda, geleneksel yöntemlerden ilham alarak geliştirdiğimiz doğal boyama ve baskı teknolojimizle sürdürülebilir üretimi mümkün kılıyoruz. Gezegene ve insana yüksek sorumluluk duygusuyla, bugünün ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiğimiz teknolojiyle doğal boyarmaddelerden elde ettiğimiz skalamız yirmi altı farklı renk seçeneği sunuyor ve hızla genişlemeye devam ediyor. Ficus’un sunduğu teknoloji, doğanın renk paletini tamamen sürdürülebilir yöntemlerle paylaşıma açıyor.